Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 65. hükümeti açıklamasının arıdından TBMM'ye giden Başbakan Binali Yıldırım, ilk kez düzenlediği AKP grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
"Fiili durumu anayasal çerçeveye getirmek boynumuzun borcudur" diyen Yıldırım, "Biz inşaallah Başkanlık sistemi dahil yeni anayasayı gerçekleştirmek için gerkeli çalışmaları hemen başlatacağız" diye konuştu.
SIK SIK SESİ KISILDI
İlk grup toplantısında konuşma yapan Binali Yıldırım'ın sık sık sesinin kısılması dikkat çekti.
İşte Binali Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:
Yeni hükümetimiz hayırlı uğurlu olsun.
İKİNCİ GENEL BAŞKANIMIZ....
Kıymetli yol arkadaşlarım, sizlerle birlikte aynı yolda, omuz omuza yürümek benim için şereflerin en büyüğüdür, en onurlusudur. Türkiye’ye hizmet etmek bize Allah’ın en büyük lütfudur. AK Parti, temsil ettiği büyük emaneti, sorumluluğu bize veren Rabbime hamdediyorum, şükrediyorum. Partimizin ikinci genel başkanı, değerli yol arkadaşım, Sayın Ahmet Davutoğlu’na bir kez daha bu vesileyle ülkemiz için, milletimiz için yaptığı güzel hizmetlerden dolayı grubum adına, milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum.
ERDOĞAN'A: YOLUN YOLUMUZDUR
Değerli yol arkadaşlarım. Anlamlı mesajıyla kongremizi onurlandıran AK Parti’mizin kurucusu, genel başkanımız, liderimiz, Türkiye’nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a buradan sevgilerimizi, saygılarımızı iletiyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanım, buradan AK Parti grubu olarak bir kez daha diyoruz ki, yolun yolumuzdur, davan davamızdır, sevdan sevdamızdır. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle, gelecekte de böyle olmaya devam edecektir. 15 yıl önce beraber çıktığımız bu yolda, millet yolunda liderliğinizle ülkemize çok güzel hizmetleri hep birlikte kazandırdık. AK Parti yeri geldi, vesayet odaklarının tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Partimizi kapatmaya kalktıklarında karşılarında Recep Tayyip Erdoğan ve yol arkadaşları vardı.
Öylesine reformlar, öylesine dönüşümler gerçekleştirdik ki, 2013 Mayıs’ı geldiğinde IMF’ye olan borcumuz bitmişti. Düşünün, bir ülke, Türkiye gibi bir ülke, Ortadoğu’nun, Kafkasların, Balkanların istikrar merkezi Türkiye, IMF’nin memurlarından talimat alacak konuma gelmişti. Bu milletin, onuruna dokunan bir işti. Bugün IMF’yi göndermekle kalmadık, IMF’ye dedik ki “İhtiyacınız varsa, ihtiyacı olan ülkelere kredi açmaya da hazırız.” Nereden nereye gelen bir Türkiye var.
Değerli yol arkadaşlarım, AK Parti bütün bunları yaparken bazıları da boş durmadı. Yeri geldi, Cumhurbaşkanlığı seçimi yapacağız 2007’de hatırlayın, bir hukuk icraatı çıkardılar. 367 garabeti. Bugüne kadar cumhuriyet tarihinde, cumhurbaşkanının nasıl seçileceği belli. Defalarca uygulaması var. Bütün bunlar bir kenara bırakıldı, yeni bir içtihat, parlak bir hukuki formül geliştirildi. Aslında bu vesayetin başka bir şekliydi. Milli iradeyi gücünü arkasından alan AK Parti’nin millet iradesinin gereğini yapmasını önleyen bir girişimdi. Ne dedik, madem öyle işte böyle, buyrun sandık dedik. Ve AK Parti gerçek sahibine gitti, sandığa gitti. Bizim sandıktan başka, milletten başka dayanağımız yok. Biz hatırlı, etkili çevrelere boyun eğen, onların işaretleriyle istikamet belirleyen bir parti değiliz, biz AK Parti’yiz. Milletin partisiyiz.
"DİYORLAR Kİ CUMHURBAŞKANI MEMLEKET MESELELERİNE KARIŞIYOR..."
Değerli arkadaşlarım, AK Parti 2007 seçimlerinde tekrar güçlenerek çıktı. Çünkü davamız haklıydı, yolumuz doğruydu. Yolumuz milletin yoluydu. Bu sefer cumhurbaşkanı seçimi bu şekilde kilitlenince dedik ki “Yine çözüm millet.” Millete gittik. Millete müracaat ettik. Millet kararını verdi. “Cumhurbaşkanı madem benim seçip gönderdiklerime seçtirmiyorlar, artık bundan böyle cumhurbaşkanını ben seçeceğim kardeşim” dedi ve Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin cumhuriyet tarihinde ilk defa milyonlarca vatandaşımızın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanımızdır. Bazıları bu gerçeği kabul etmese de cümle alem, dost düşman herkes bunu böyle biliyor, böyle kabul ediyor.
Şimdi diyorlar ki değerli arkadaşlar, efendim Cumhurbaşkanı memleket meselelerine karışıyor, eskiler gibi otursun orada. Merasimlere gitsin, protokol işlerini yapsın. Temsili olsun. Ben soruyorum şimdi, milletime soruyorum. 21,5 milyon vatandaşın oyunu alan bir cumhurbaşkanı ne yapacak? Millete karşı sorumluluğu var, ben sorumsuzum diyemez. Siyasi sorumluluğu var. İşte cumhurbaşkanımızı da bunun gereğini yapıyor. Ülke güvenliği için, ekonomi için, barış için, kardeşlik için, kurumların uyum ve ahenk içinde çalışması için her türlü inisiyatifi kullanıyor, bundan sonra da kullanmaya devam edecek.
Değerli arkadaşlar, kongre konuşmamda da bahsettim. Önümüzde önemli konular var. Her konu önemli ama sıraya dizdiğimizde birinci konu terördür. Ülkemizin enerjisini tüketen, milletimizin barışını, huzurunu, güvenliğini tehdit eden terör en önemli konularımızın başındadır. Buradan bir kez daha ilan ediyorum. Milletim rahat olsun. Türkiye’yi bu terör belasından mutlaka kurtaracağız.
Ülkemizin enerjisini tüketen, milletimizin barışını, huzurunu, güvenliğini tehdit eden terör en önemli konularımızın başında geliyor. Buradan bir kez daha ilan ediyorum. Milletim rahat olsun. Türkiye'yi bu terör belasından mutlaka kurtaracağız. Şimdi bana soruyorlar.
OPERASYONLAR NE ZAMAN BİTECEK?
'Bu operasyonlar ne zaman bitecek?' Cevap çok kısa ve net. Kanlı terör örgütü sivillerimize karşı, silahlı saldırıları tamamen sonlandırıncaya kadar devam edecek. İki, kanlı terör örgütü güvenlik güçlerimize silahlı saldırısını durduruncaya kadar devam edecek. Üç mutlak suretle vatandaşımızın can ve mal güvenliği sağlanıncaya kadar devam edecek. Silahların yok olup kaldırılmasına kadar devam edecek. Özellikle bölgede yaşayan vatandaşlarıma sesleniyorum. PKK'nın sizin gibi derdi sorunu yok. O bölgedeki sorun PKK ve terör örgütüdür. Bu sorunu aramızdan çıkarmaya ahdettik, yemin ettik.
Suriye'de 4 yılını aşan anlamsız savaş yüzbinlerce din kardşeimizin hayatına neden oldu. Kimisi de yollara düştü denizde yolda hayatını kaybetti. Türkiye ne yaptı, Türkiye geleneksel o misafir perverliğiyle bağrını mültecilere açtı.
Ekmeğimizi paylaşırız ülkeyi böldürtmeyiz. Yolları böleriz milletimizi böldürmeyiz. Kaymakçı ne anlaşmıştık? Yolların kralı olmaz, kuralı olur. Yolları birleştirdik gönülleri birleştirdik. Değerli arkadaşlar bunlar beni konuşturmayacaklar. Buyurun yoruluncaya kadar buyurun.
Bir yandan bölücü terör örgütüyle amansız mücadelemiz devam edecek bir yandan da devlet içinde devlet kurmaya heveslenen bu anlamda güvenlik güçlerine, yargı mensuplarımızın, STK'larımızın cemaatlerin içine sızarak paralel bir yapılanma oluşturan paralel örgüte karşı da mücadelemiz hiç ama hiç kararlılıktan taviz vermeden sürecektir. Şunu herkes bilsin. Kimse Türkiye Cumhuriyeti ile bilek güreşine tutuşamaz. Tek vatan vardır, tek millet vardır.
Cumhurbaşkanımızın halk tarafından seçilmesiyle birlikte vesayet anayasası fiili durumun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaklaştı. Seçime giderken yeni anayasayı vaat ettik. Seçim bitiyor biri sağa biri sola bir aşağı biri Kandil'e doğru gidior. Vaad vermek çocuk oyuncağı değil. 79 milyona vaad veriyorsunuz. Onlarla akit yapıyorsunuz. Bunun gereğini yapmazsanız işte her seçimde aşağı doğru gitmeye devam edersiniz.
FİİLİ DURUMU ANAYASAL DURUMA GETİRMEK BOYNUMUN BORCU
Fiili durumu anayasal çerçeveye getirmek boynumuzun borcudur. Bu elbise bu bedene dar geliyor. Biz inşaallah Başkanlık sistemi dahil yeni anayasayı gerçekleştirmek için gerekli çalışmaları hemen başlatacağız. Benim buradaki çağrım şu: Gelin Türkiye'nin beklentisi olan sizlerin her seçimdeki vaadi olan yeni anyasayı birlikte yapalım. Bu şerefe bu onura siz de ortak olun. Eğer ipe un sererseniz ne yapacağımızı biliyoruz.
(Tribünlerde sloganlar yükselince) Ya dur be şu işi bitirelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.