Merkez Mezitli İlçesi'nde bulunan Kuyuluk Piknik Alanı'nda belediye işçileriyle buluşan Kemal Kılıçdaroğlu, kürsü dokunulmazlığı dışındaki tüm dokunulmazlıklara karşı olduklarını ifade ederek, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun düzenleme dışında tutulmasına tepki gösterdi.
Dokunulmazlıklarla ilgili bir düzenleme yapıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Bazıları olur, bazıları olmaz, bazıları aman ha yargı elden gitti, neden dokunulmazlıklara evet diyorsunuz diye bir telaşın içindeler. Eğer bu ülkeye tam demokrasi gelecekse bunun mücadelesini vereceksek, TBMM'de milletin vekili kimliği alan kimsenin hırsızlık yapmaması, yolsuzluk yapmaması, ihaleye fesat karıştırmaması lazım. Kürsü dokunulmazlığı dışındaki tüm dokunulmazlıklara hayır diyoruz ve hayır demeye devam edeceğiz.
Benim dokunulmazlığım kalkacak. Eyvallah kalksın. Allah'tan başka korkumuz yok. Merak ettiğim, Davutoğlu neden dokunulmazlığını koruyor. Neden Davutoğlu yasal düzenlemenin içine girmiyor. Davutoğlu neden korkuyorsun sen? 'Suç mu işleyelim' diyor. 'Lafa bakın. Fezlekesi olanların tamamı suçludur' diyor.
Davutoğlu'na bu ifade için teşekkür ediyorum çünkü birinci elden suçladığı kişi, kalpazanlıktan dosyası olan Recep Tayyip Erdoğan. Şimdi bana kızacaklar 'Vay sen nasıl söylersin' diye. E söyleyen senin küçük kardeşin, Davutoğlu. Ama eminim bunu söylerken ağabeyinin haberi olmamıştır. Ona o lafı etmez kolay kolay. Bakanların dokunulmazlığı neden kalkmıyor? Onların ne ayrıcalığı var, onlar da milletvekili değil mi? Ama asıl malı götüren onlar. Onların dokunulmazlığı kalsın diyorlar."
ERGENEKON DAVASI
Yıllarca Ergenekon davasında binlerce insanı mağdur edildiğini belirten Kılıçdaroğlu şu değerlendirmede bulundu:
"Sabahın köründe insanların evlerini bastılar, evlerinden aldılar. İddianameler yayınlandı. Çarşaf çarşaf havuz medyası yayınladı. İnsanları mahkum ettiler. Pek çok insan hayatını kaybetti. Ergenekon'un kasası diye suçladıkları Kuddusi Okkır, vefat ettiği zaman cenazesini Tekirdağ'dan İstanbul'a getirmek için araba bulamadılar. Bu kadar büyük bir dramı hep birlikte yaşadık. Tamamının kumpas, yanlış, delillerin tamamının sahte olduğu ortaya çıktı. 'Ben o davaların savcısıyım' diyen kişi milletin yüzüne nasıl bakacak. Diyeceksiniz ki yüz yok bunlarda diye. Evet yüz yok. Yüzü olsa, ar damarı çatlamamış olsa milletin yüzüne bakmaz adam gibi istifa ediyorum der. Ahlak sahibi olmak dürüst olmaktır. Hakkı korumadılar. Yüzlerce kişiyi Silivri toplama kampına topladılar. Sahte mahkeme kurup iddianame hazırladılar. Hakkımızda fezleke düzenlediler."
Konuşmasının ardından bayrak asarken düşmesi sonucu ayağını kıran bir işçinin ricasını kırmayan Kılıçdaroğlu, işçinin ayağındaki alçıya imza attı. Program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.